İlhami Algör'ün kaleme aldığı 'Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku' kitabı, aşkın en karmaşık ve derin hallerini ele alıyor. Eser, Müzeyyen adında büyüleyici bir kadının peşinden gidilen tutkulu bir aşk hikayesini anlatırken, karakterlerin iç dünyalarını da zengin bir dille sergiliyor. Sanat, aşk ve tutku temalarını ustalıkla işleyen bu roman, okuyucularına duygusal bir yolculuk vaat ediyor. Bu kitap, sadece bir aşk romanı değil, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerine yapılan bir yolculuk olarak da değerlendirilebilir.Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku İletişim Yayınları
“Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?” dedi.
“Herif rüzgârı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor gece yarısı.”
“Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku,” dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi.
“Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku,” dedi, arkasını dönüp gitti.
Hikâyeye göre adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor, eve sığmıyor... Bülbülün çilesi, yazarın zulası... İnceden sarma bir sigara, inceden bir bardak... Jak Danyel isimli bir flifle, Hicran isimli bir yara, tuhaf isimli bir roman. Kafamız iyi, açmayın kapağı, biz böyle iyiyiz.
İhami Algör, alelacayip aşların ve oyunbazlığın, hüzünlü dolambaçların yazarı.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, İtalyan Yokuşu’ndan aşağı, rüzgâra asılıp Tophane’ye inen roman. Avaramu!
Sayfa Sayısı : 59