Agatha Christie'nin unutulmaz eseri 'Fare Kapanı' (The Mousetrap), okuyucularını gizem ve süspansın doruklarına taşıyor. Kar fırtınasının her yeri kapladığı bir kış gecesinde, bir grup insan kendilerini izole bir malikanede bulur. Ancak malikane, sıradan bir konaklama yerinden çok daha fazlasıdır; bir cinayet gizemi ile sarsılmak üzeredir. Her karakterin karanlık bir geçmişi ve saklamaya değer sırları vardır. Christie, bu eserinde okuyucuları katman katman bir gerilim örgüsü içinde sürüklerken, 'kim katil?' sorusunu her sayfada yeniden sorgulatıyor. Klasik polisiye romanlarının vazgeçilmezi olan bu kitap, Agatha Christie'nin ustalığını ve zekasını yeniden confirm karakterizi ediyor.Fare Kapanı, Monkswell Köşkü`nde geçer. Hava çok soğuktur ve gökyüzü henüz yağmamış kar bulutlarıyla dolu ve karanlıktır.
Koyu renk palto giymiş olan bir adam Culver Sokağı`nda ilerleyerek 74 numaralı apartmanın kapısı önündeki basamaklardan çıkar. Atkısını yukarı çekerek çenesini sarmış, şapkasını gözlerine kadar indirmiştir. Parmağını düğmeye basar ve zilin aşağıdaki bodrum katında tiz bir sesle çaldığını duyar. Dışarıda duran adamın yalnızca silueti belli olmaktadır. Alçalmış gibi gözüken gökyüzü bu gölge için uygun bir arka plandır. Adam merdivendeki dönemeci aştıktan sonra usulca ıslık çalmaya başlar. Bir çocuk şarkısıdır bu… &`;Üç Kör Fare…”
Üç Kör Fare
Üç Kör Fare
Nasıl koşuyorlar bak,
Nasıl koşuyorlar bak!
Hepsi de çifçinin karısının peşinden koştular.
Kadın da kuyruklarını et bıçağıyla kesti.
Hayatın böyle garip bir şey görün mü hiç?
Şu
Üç Kör Fare
Gibi…
Basım Yılı : 2020
Sayfa Sayısı : 173