Vehbi Kapıcıoğlu'nun kaleminden çıkan 'Ucuz Romandaki Adam', okuyucularını edebiyatın derin sularına davet ediyor. Bu eser, karanlık bir fon üzerinde yer alan ve gizemi çağrıştıran daktilo tuşları ile süslenmiş kapağıyla dikkat çekiyor. Gerçeküstü bir hikaye anlatıcılığı ile zenginleşen bu roman, kişisel gelişime ve içsel yolculuklara meraklı okurlar için biçilmiş kaftan. Sayfalarını çevirdikçe sizi alıp başka dünyalara götürecek ve düşünce dünyanızı zenginleştirecek. Okuma listelerinizde mutlaka yer vermeniz gereken bu kitabı kaçırmayın!İnsanlık yıllarca sanat; sanat için midir yoksa halk için midir diye tartışırken, siz bu kitabı okuduğunuzda, belki de sanatın, bizzat sanatçının kendisi için olduğunu hissedeceksiniz. Genç yaşlarda müzik ile başlayan sanat hayatının, İstanbul öğrenciliğinde zirveye çıkıp, gece kulüpleri, konserler, televizyon programları derken demo albümün hazır olup; işin, tam da “hangi plak şirketinin teklifini kabul edelim?’’ noktasına geldiğinde, ailenin Adana’daki aile şirketine dönmesi ısrarlarıyla donmasının etkisini hissedeceksiniz, anlamadan. Sanata sebep olan o duygunun; sadece elektronun akustik telleriyle değil aynı zamanda kalemin kağıt ile sevişmesiyle de olabileceğinin ve aslında sanatın müzikten ya da yazıdan değil salt duygudan oluştuğunun ispatını göreceksiniz. Bazısı bestelenmiş bu kısa hikayelerde, genç kadınların “keşke ben olsaydım’’ dediği, erkeklerinse “keşke ben yaşasaydım’’ diyeceği duygular bir bütün halinde sizlere sunuluyor bu kitapta.
Sayfa Sayısı : 78