Ayfer Tunç'un kaleminden çıkan 'Osman' romanı, dokunaklı anlatımı ve unutulmaz karakterleri ile okurları derin bir hikayenin içine çekiyor. Evinde geçmişin izlerini taşıyan eski bir kanepe üzerinde unutulmuş bir örtü, kitabın atmosferini ve zaman içindeki geçişleri simgeliyor. Osman, tarihi ve kültürel bağlamı zengin bir perspektiften ele alarak, insan ruhunun derinliklerine dair sorgulamalar sunuyor. Bu eser, Ayfer Tunç'un usta işi anlatımıyla edebiyatseverler için vazgeçilmez bir seçenek.Her şey olmak isterken hiçbir şey olamayan, gün gün, adım adım hem servetini hem kendini tüketen bir adamın, Osman`ın hikâyesi bu roman.
Pahalı markaların, lüks yaşamın gösterişine dalıp bir kültürün, bir sınıfın yok oluşunu, kendileri de o kültürle birlikte yok olmalarına rağmen fark edemeyen bir kuşağın çarpıcı hayatını anlatıyor Ayfer Tunç.
Müzik stüdyolarından, araba galerilerinden, marinalardan geçip kapak kızlarının sert gerçekliğine çarpan… bir hafriyat kamyonunun gece yarısı yapayalnız bir adama çarptığı gibi çarpan bir hikâye.
Osman, uzun bir döneme yayılan eşsiz kurgusuyla edebiyatımızın en görkemli eserlerinden biri olmaya aday.
Kapak Kızı`nı ve Yeşil Peri Gecesi`ni dinledik.
Şimdi söz sırası Osman`da…
Bugün ayın kaçı, günlerden ne, berbat pansiyonların berbat odalarında çile doldurduğum kaçıncı gün, bilmiyorum. Zaman bir yerde koptu gitti, geceyle gündüzü ayırt etmem bile zaman alıyor artık, zaten bir önemi de yok. Beş parasızım, perişan haldeyim. Yarın ne yapacağım, nasıl sürecek bu yaşam, bilmiyorum. Allah`ım ben bu hale nasıl geldim? Düştüğüm bu halin sorumlusu kim?
Basım Yılı : 2020
Sayfa Sayısı : 504