José Saramago'nun kaleme aldığı 'Çatıdaki Pencere', 1998 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazarın çarpıcı eserlerinden biridir. Roman, okuyucuya derinlemesine düşündüren, sıradışı bir hikaye sunarken, insan varoluşu ve farklı perspektifler üzerine eğilir. Kitap, Pınar Savaş tarafından Türkçeye çevrilmis olup, edebiyat severler için vazgeçilmez bir başyapıt niteliğindedir. Bu eser, hem edebiyat öğrencileri hem de geniş bir okur kitlesi tarafından büyük ilgi görmektedir.Çatıdaki Pencere Kırmızı Kedi Yayınları
“Ölmek varolmuş olmak ve artık olmamaktır,” derdi Jose Saramago. O öldü, artık yok, ama Çatıdaki Pencere Portekiz’de ve Brezilya’da, anadilinin vatanlarında basılır basılmaz insanlar yeni kitabı elden ele dolaştırdılar ve yepyeni bir heyecanla okuduklarını, şaşkınlıklarını dile getirdiler. Saramago bir kitap daha yayımlamıştı, duyarlılıklarımıza nüfuz eden, hayret ve hayranlıkla kalakalmamıza neden olan taze ve aydınlık bir kitap; ve anladık, sonunda anladık ki bu artık kesinlikle varolmayan ama paylaşmaya devam etmek isteyen yazarın ardında bıraktığı bir armağandır. Bıktırana kadar şu cümle yinelendi: Bu kitap bir mücevher, Saramago nasıl olup da o yaşında bu bilgeliğe sahipti, insanları böylesine incelikle, kusursuzca ve anlatıyı uzatmadan betimleyebiliyordu? Nasıl olup da sıradan ve önemsiz ama bir o kadar da evrensel durumları dile getirebilecek, bu kadar dingin bir şiddetle köhne değer yargılarına karşı gelecek kapasiteye sahipti?”
- Pilar del Rio
Çatıdaki Pencere, Jose Saramago’nun yazarlığının erken döneminde yazdığı, ama ölümünden sonra yayımlanan romanı. Eşi Pilar del Rio’nun dediği gibi, Çatıdaki Pencere Saramago’ya giriş kapısıdır ve her okur için bir keşif olacaktır. Sanki mükemmel bir halka tamamlanıyormuş gibi. Sanki ölüm yokmuş gibi.
Sayfa Sayısı : 312